
Geçtiğimiz bir kaç yıl, neredeyse menşe konularıyla yatıp kalktık. Sorun daha çok menşe belgelerinin tevsiki ile ilgili olsa da, bu bir kaç yıl bize gösterdi ki, gümrüğün menşe ayağı da en az diğer teknik konuları kadar önemlidir.
Menşe, eşyanın ekonomik milliyeti. Gümrükte vergiler eşyanın menşe ülkesine göre değişebiliyor. Bu sebeple ithal ve ihraç ettiğimiz ürünlerin hangi ülke menşeili olduğu ticarette son derece kritik bir konu.
Eşyanın hangi ülke menşeli olduğu menşe kuralları ile belirleniyor. Menşe kuralları Gümrük Kanunu ve Yönetmeliğimizde yer alıyor. Bu kurallar esas olmakla beraber, ikili veya çok taraflı ticaret anlaşmaları veya GTS gibi özel düzenlemelerde, bu anlaşmalara veya düzenlemelere konu eşya için farklı menşe kuralları belirlenebiliyor.
Ticaret Anlaşmalarıdaki menşe kuralları aslında oldukça net belirleniyor ve tereddüt yaratan muğlak kurallar bulunmuyor. O sebeple ticaretimiz STA imzaladığımız bir ülke ile ise, menşe kurallarını tespit etmek ve ürünlerimizin menşe ülkesini belirlemek zor değil.
Zor olan taraf, ortada bir Anlaşma vs olmadığı durumlarda kendi mevzuatımızdaki, yani Gümrük Kanun ve Yönetmeliğindeki menşe kuralları. Gümrük Yönetmeliğimizde az sayıda eşya için menşe kuralları özel olarak ürün bazlı belirlenmişken, bu eşya haricindeki durumlarda (tekstil ürünlerini hariç tutarsak) dikkate alınacak kural "En Son Esaslı İşlem veya İşçilik" kuralı.
Yani pratik anlamda, ihracatımızda Menşe Şahadetnamesi düzenlemek istersek, esas alacağımız kural çoğunlukla bu 5 kelime.
Nedir peki bu en son esaslı işlem veya işçilik? Mevzuatımızda cevabı yok. Kime sorsanız farklı ve kişisel bir yorum yapıyor. Yani yoruma oldukça açık bir konu.
Avrupa Birliği bu kavramı biraz açmaya çalışarak, ürün bazlı liste kuralları belirlemiş durumda ama bu kurallar maalesef ülkemiz için bağlayıcı değil. Hatta AB için dahi bağlayıcı değil diyebiliriz.
Ticaret Bakanlığımızın bu kavramın anlamına ilişkin üretici ve ihracatçılarımıza yol gösterecek bir rehber hazırlamasında büyük fayda var.
Bu tür bir rehber oluşturulana kadar, bu konuyu uzun yıllar araştırmış ve kafa yormuş biri olarak, en son esaslı işlem ve işçilik için görüşümü paylaşıyorum. Sizler de eklemek isterseniz yorum olarak belirtirseniz sevinirim.
???? En son esaslı işlem kuralı her bir olay bazında ayrı değerlendirilmelidir.
???? İşlemin Gümrük Yönetmeliğinin 34. maddesinde yer alan menşe kazandırmayan işlem veya işçilik listesinde yer almadığından emin olunmalıdır.
???? Nihai eşyanın özelliklerinde önemli niteliksel değişim olmalı, eşyanın sadece kullanım amacına yönelik sunumunun değiştirilmesi esaslı olarak değerlendirilmemelidir.
???? İşlem veya işçilik teknik eğitim alan kişilerce yapılabilecek bir işlem olmalı, teknik eğitimi olmayan işçilerce yapılabilecek basit montaj gibi faaliyetler esaslı olarak değerlendirilmemelidir.
???? Ekonomik yönden gerekli olup olmadığını değerlendirirken, Gümrük Kanunu’nun 20. maddesi dikkate alınmalı ve işlemin belirli ülkelere uygulanan önlemleri aşmaya yönelik bir kanaat oluşturmaması gerekir.
???? Genel kabul görmüş tolerans yaklaşımına uygun olarak, GTİP'i değişmeyen girdiler şayet nihai eşyanın fabrika çıkış fiyatının %10’unun altında kalıyorsa değerlendirmeye alınmaması önerilir.
???? İşçiliğin bu amaçla donatılmış işletmelerde yapılması gerekir.
???? Avrupa Birliği’nin hukuki olarak bağlayıcı olmamakla beraber rehber niteliğinde kullanılabilecek olan liste kuralları incelenmelidir. AB liste kuralının karşılanmadığı durumda katı yorum yapılmamalı, yukarıda yer alan diğer unsurlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
???? İşlemin esaslı olmadığı kanaati oluşursa, imal edilen eşyanın girdilerden farklı özellik ve fonksiyonlarda «yeni bir ürün» olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Böyle ise, esaslı işlem kuralından ziyade, "yeni bir ürün" imal edilmiş olması menşe kazandırmak için savunabileceğimiz bir kural olabilecektir.